8 Şubat 25, Cumartesi

Gülhan Yedek Parça, Hız Ve Kalite İle Bir Adım Önde

İş ve inşaat makineleri sektörüne kauçuk ağırlıklı yedek parçalar üreten Gülhan Yedek Parça, ürünlerini 70’ten fazla ülkeye ihraç ediyor. 45 yıllık birikimi ile son teknolojiyi kullanarak üretim yapan Gülhan Yedek Parça, ürün kalitesi ile rakiplerinden farklılaşıyor. Aynı zamanda İŞİM Kümelenmesi yönetiminde yer alan Gülhan Yedek Parça Genel Müdürü Emrah Değirmenci ile hem firmayı hem de kümelenme çalışmalarını konuştuk…

Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

2002’de İşletme Fakültesi’ni bitirdim, sonra bir sene Kanada’da dil üzerine eğitim gördüm ve sonrasında kendi firmamızda göreve başladım. Şu an firmada genel müdürlük görevini yürütüyorum ama çocukluk yaşlarımdan itibaren tüm departmanlarında çalıştım.

Gülhan Yedek Parça’nın kuruluşu ve faaliyetleri hakkında bilgi verir misiniz?

Gülhan İş Makineleri Yedek Parça
Gülhan Yedek Parça 1978 yılında babam ve amcam tarafından kuruldu. İlk önce sızdırmazlık keçeleri üretimi yapıldı. Sonrasında üretim kapasitesi ve ürün çeşitliliği genişledi. 1984 yılında OSTİM’e taşınıldı. Şu an yaklaşık 85 kişilik bir ekip, büyük bir satış ağı, ayrıca İstanbul ve ABD’deki satış mağazalarımızla hizmet veriyoruz. OSTİM’deki yerimiz aslına biraz geri plandaydı. İnsanların bizi görmeleri kolay değildi. Bu nedenle hep bulvarda bir yere geçme niyetimiz vardı. Sonunda bu fırsatı yakaladık ve bulvar üzerinde güzel bir mağaza da oluşturarak yeni yerimize taşındık.

 

Biraz ürünlerinizden ve çalıştığınız sektörlerden söz eder misiniz?

Bildiğiniz gibi her firma en iyinin kendisi olduğunu söyler. Bizim de böyle bir iddiamız var ama biz bu iddianın altını somut verilerle doldurabiliyoruz. Her şeyden önce bizim dünya genelinde en iyilerden olduğumuz bir ürünümüz var. Beton pompaları piston takozları alanında dünyadaki en iyiler arasındayız. Sonuç olarak kauçuk, kullanım alanı geniş olan bir ürün, girmediği hiçbir alan yok. Mesela kauçuk olmazsa sızdırmazlık diye bir şey olmaz. Bu nedenle hemen hemen her sektöre hizmet veriyoruz. Ciromuzun yüzde 70’ini iki iş dalı; beton pompası ve asfalt makinaları grubu oluşturuyor. Dediğim gibi beton pompalarının piston takozunda Türkiye’de birinciyiz, Dünya’da önde gelen birkaç firmadan biriyiz. 70’ten fazla ülkeye ihracat yapıyoruz. 25 binden fazla kalıbımız var. 45 yıllık üretim sürecinde çok fazla sektöre iş yaptık. Medikal, iş makinası, havacılık sektörleri ile çalıştık, hatta fotoğraf makinası vizörüne kadar ürettik. Kauçuk, musluk contaları da dahil her yerde var. Biz de bu nedenle neredeyse her sektöre iş yaptık ama ağılırlık beton pompaları piston takozları oldu. Beş yıldır da savunma sanayi sektörüne yoğunlaşmış durumdayız. Savunma sanayisindeki müşterilerimizin iş yapma anlayışı, kalite konusundaki titizlikleri elbette bizi de değiştiriyor ve geliştiriyor. Biz de bunu tüm ürünlerimize yansıtıyoruz.

İhracatınız hakkında bilgi verir misiniz?

İhracatımızın yüzde 70’i Avrupa ülkelerine. Avrupa’da Orijinal Ürün Üreticisi (OEM) dediğimiz birkaç firmanın da üreticisiyiz. Özellikle İtalya, Almanya ve İngiltere çok güçlü olduğumuz pazarlar. Toplamda 10 ülkede distribütörümüz var. Mısır, Ürdün, İtalya, Almanya, Güney Kore gibi. Ayrıca ABD’de depo ve mağazamız bulunuyor.

Pandemi sürecinde hammadde tedarik sorunu yaşadınız mı?

Hammadde ürün anlamında stoklu çalışıyoruz. Ürünlerimizin hammaddesi yüzde 100 yurt dışına bağlı. Malezya, Vietnam, Brezilya gibi ülkelerden hammadde alıyoruz. Pandemiye birçok firma hazırlıksız yakalandı ama biz tedarikte sorun yaşamadık. Ancak çelik vb malzemelerde fiyatlar çok fazla arttı. Dünya pazarında rekabet gücümüz azaldı. Ürün satmak eskisinden çok daha zor bir hale geldi. Sonuç olarak pandemi süreci ekonomik anlamda bizim için iyi geçti, çünkü ihracatımız arttı. Bizim ihracattaki odak pazarımız Avrupa. Bildiğiniz gibi Avrupa bu süreçte Çin’de ürün tedarik etmekte sıkıntılar yaşadı. Çin’den gelen ürünlerle virüsün yayılabileceği yönündeki söylentiler nedeni ile bu ülkeden ürün alımları durduruldu. Bu süreçte bizim Avrupa pazarına yönelik satışlarımız çok fazla arttı. Elbette sonrasında satışlar bir dengeye oturdu.

Rekabette sizi farklılaştıran noktalar nelerdir?

Elbette ürün kalitemiz ile farklılaşıyoruz. Kendi rakiplerimiz arasında kaliteye en fazla önem veren firmaların başında olduğumuzu düşünüyorum. Fabrikada kalite odaklı eğitimlerimiz var. Gelişmiş test laboratuvarlarımız var. Ayrıca üretimde kullandığımız cihazlar da son derece katileli ki bu da ürünün kalitesine birebir yansıyor. Bunun yanı sıra yeterli olmadığımız noktalarda üniversitelerle ve farklı kurumlarla işbirliğine gidiyoruz. Üniversite, KOSGEB işbirlikleri, yurtışında formül geliştirmelerle oldukça vizyoner bir firma olduğumuzu ve tüm bunların sonucunda elde ettiğimiz kalite ile farklılaştığımızı söyleyebilirim.

Üretimde farklılaştığınız noktaları anlatır mısınız?

Kauçukta hassasiyet çok önemli. İçinde yirmiye yakın kimyasal var ve kimyasalların oranı çok hassas bir şekilde ayarlanıyor. Ankara’da çok fazla kauçuk imalatçısı var ama

Gülhan İş Makineleri Yedek Parça
biz kauçuk enjeksiyon presleri ile üretim yapıyoruz. Bu da kaliteyi getiriyor. Bu presleri kullanıyoruz ki bunlar yatırım maliyetleri yüksek olan ürünler. Tam otomatik makineler kauçuğu alıyor eritiyor ve kalıbın içine enjekte ediyor. Açık preslerde manuel üretim var, birçok aşama elle yapılıyor. Bu da ürünün kalitesini bozuyor. Ne kadar çok el temas ederse kauçukta sıkıntı oluşuyor. Bizim üretimimizde el değmeden metaller konuyor, tüm süreç otomatik olarak tamamlanıyor. Bu ayrıca yüksek sayıda ve hızlı üretim avantajı sağlıyor.

Geleneksel yöntemlerin yanı sıra e-ticaret biçimlerini de kullanıyor musunuz?

E-ticaret bizim sektörümüzde kolay değil. Bizim işlerimizde müşteri genelde ürünü görmek, dokunmak ve fiyat konusunda pazarlık yapmak ister. Sonuç itibari ile standart bir ürün değil kendi özel üretimimiz olan ürünü satıyoruz. Bu nedenle e-ticarete geçiş için şu an erken ama ileride bu elbette olacaktır. E-ticaret ile ilgili çalışmalarımıza ABD’deki satış mağazamızda başlıyoruz. Çünkü orada insanlar ürünü internetten alıyorlar, bu konuda yaygınlaşmış ve yerleşmiş bir alışkanlık bulunuyor. Orada başlayıp sonrasında Türkiye’de de yakın zamanda bunu yapmak istiyoruz. Sonuç itibari ile ülkemizde de iş makinası sektörü elbette buraya kayacak, bir şekilde alışveriş internete dönecek.

 

İŞİM Kümelenmesi üyesisiniz, ayrıca küme yönetiminde görev alıyorsunuz?

Kümelenmenin firmalara katkıları hakkında bir değerlendirme yapar mısınız?

Kümelenme, gelişmiş ülkelerde uzun yıllardan beri başarıyla uygulanan bir yöntem. KOBİ’lerin rekabette avantajlı hale gelmesine ciddi katkı sağlıyor. OSTİM’deki başarılı kümelenme çalışmaları da KOBİ’lerimizin gelişimine ve küresel pazarlara açılmalarına öncü oldu. Kümelenme ile insanlar ilk önce şunu fark ediyorlar: Rakiplerimizle düşman değiliz. Kümelenme sayesinde insanlar sık sık bir araya geliyorlar ve kazanmak için birlikte hareket etmenin önemini anlıyorlar. Birçok firma kümelenme sayesinde yurt dışına açıldı. Yeni pazarlar keşfetti. Ayrıca sadece daha fazla ürün satmak değil kümelenmeyle birlikte üye firmaların işine ve geleceğe bakışı da değişiyor, firmalar farklı bir vizyon kazanıyor. Ben firmalara şunu söylüyorum OSTİM’deyseniz ve iş makinası sektöründe üretim yapıyorsanız İŞİM Kümelenmesi’nde olmalısınız.

Yorum Yap

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Son Eklenenler