Doka, Uluslararası ‘Bilim Temelli Hedefler Girişimi’ne uyumlu ilk kalıp ve iskele firması oldu.
Dünyanın önde gelen kalıp ve iskele tedarikçilerinden Doka, karbon emisyonlarını azaltma ve küresel ısınmanın sınırlandırılmasına katkıda bulunma konusundaki kararlılığını gösteren önemli bir adım attı ve kendi sektöründe ‘Bilim Temelli Hedefler Girişimi’ne (SBTi) uyumlu ilk firma oldu. Bilim Temelli Hedefler Girişimi (SBTi -Science Based Targets initiative); Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi (UN Global Compact), Sürdürülebilir Şehirler Ağı (WIR) Karbon Saydamlık Projesi (CDP) ve Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) arasında yapılan iş birliği sonucunda kurulan bir girişim. SBTi ile firmaların Paris Anlaşması’yla uyumlu bir şekilde sera gazı emisyonlarını azaltmalarına destek olmak amaçlanıyor.
Sektörü karbondan arındırmak için ön saflarda konumlandı
Karbon emisyonlarını en son bilimsel kılavuzlar doğrultusunda azaltma ve küresel ısınmanın 1,5°C ile sınırlandırılmasına katkıda bulunma konusundaki kararlılığını gösteren Doka, hedeflerini SBTi ile uyumlu hale getirerek, inşaat sektörünü karbondan arındırmaya yönelik küresel girişimlerde kendisini ön saflarda konumlandırıyor.
İnşaat sektörü, hem artan yasal gereklilikler hem de çevresel etkiyi azaltmaya yönelik acil ihtiyaç nedeniyle, daha sürdürülebilir uygulamaları benimseme konusunda artan bir baskıyla karşı karşıya. Çünkü küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 37’sinden sorumlu olan sektör, iklim değişikliğiyle mücadelede kilit bir role sahip. Doka, bu konuyu yalnızca çevresel bir sorumluluk olarak değil, aynı zamanda sürekli gelişen inşaat piyasasında uzun vadeli başarı sağlayabilecek daha esnek ve sürdürülebilir iş modelleri oluşturmak için bir yol gösterici olarak görüyor.
2040 yılına kadar net sıfır karbon hedefi var
SBTi taahhüdü, Doka’nın kapsamlı “Net Sıfır 2040” sürdürülebilirlik stratejisinin temel taşlarından birini oluşturuyor. Doka CEO’su Robert Hause, konuya ilişkin; şunları ifade etti: ”Net sıfır karbon uygulamasına geçiş, hem kararlılık hem de istikrar gerektiren kompleks bir süreç. SBTi’ye taahhütte bulunarak sürdürülebilirliğin bizim için sadece bir sözcükten ibaret olmadığını, ciddi bir iş olduğunu göstermek istiyoruz. Sürdürülebilir uygulamaların ve çözümlerin, müşterilerimizin geleceğe dönük, rekabetçi bir inşaat sektöründe başarılı olmalarına yardımcı olmanın anahtarı olduğuna inanıyoruz.”
Doka, bir rekabet unsuru olarak iddialı sürdürülebilirlik hedefleri belirledi
Doka, karbon ayak izini en aza indirmek için iddialı hedefler belirledi. Kapsam 1, 2 ve 3 emisyonlarını SBTi’nin mutlak azaltma metodolojisine uygun olarak azaltmayı taahhüt etmesi, Doka‘nın iklim hedeflerinin Paris Anlaşması’nın 1,5°C hedefiyle uyumlu olmasını sağlayacağı anlamına geliyor. Bu, 2030 yılına kadar hem Kapsam 1 hem de Kapsam 2 emisyonlarında en az yüzde 42’lik bir azalmayı ifade ediyor. Şirketin doğrudan faaliyetleri dışında üretilen tüm dolaylı emisyonları kapsayan Kapsam 3 emisyonlarında da yüze 42’lik bir azalma sağlanması gerekiyor.
Robert Hauser, bu konuda, “Daha güvenli, daha verimli ve iklim dostu çözümler geliştirmek için müşterilerimiz ve tedarikçilerimizle sürekli işbirliği yapıyoruz. SBTi’ye olan bağlılığımız, sadece Doka bünyesinde değil, tüm tedarik zincirimizde sera gazı emisyonlarını azaltma konusundaki kararlılığımızı vurgulamaktadır” açıklamasında bulundu.
Sürdürülebilir ilerleme için uzun soluklu çalışmalar yapacak
Doka’nın sürdürülebilirlik konusundaki öncülüğü, SBTi’ye olan mevcut bağlılığının çok ötesine uzanıyor. Şirket yıllar içinde, global faaliyetlerinde yenilenebilir enerji kullanımını artırmak gibi karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik önemli tedbirleri uygulamaya başladı. Avusturya’daki genel merkezinde fotovoltaik sistemlerin genişletilmesini sağlayan Doka, yenilenebilir enerji dönüşümüyle desteklenen yüzde 100 yenilenebilir elektriğe de geçiş yaptı. Bu girişimler, şirketin şu anda SBTi tarafından onay aşamasındaki uzun vadeli emisyon azaltma hedeflerine ulaşması için çok büyük önem taşıyor.
Doka’nın sürdürülebilir bir dünya için tüm bu çalışmaları sadece bir başlangıç. Şirket ayrıca kiralama modeli, karbondan arındırma gibi çalışmaların yanı sıra, sürdürülebilirlik stratejisinin bir diğer önemli ayağı olan döngüsel ekonomiye de önemli ölçüde katkıda bulunuyor. Doka, kalıplarını her kullanımdan sonra özel tesislerinde yenileyerek malzeme ve kaynak tüketiminin en aza indirilmesini ve ürünlerin uzun süreler boyunca piyasada kalmasını sağlıyor. Kalıp sistemlerinde geri dönüşümlü, düşük karbonlu malzemelerin kullanımını inceleyerek inşaat projelerinin çevresel etkisini daha da azaltmayı hedefliyor. Yenilik ve işbirliğine güçlü bir şekilde odaklanan Doka, şantiyelerde karbondioksit oranı azaltılmış beton kullanımını kolaylaştıran akıllı ısıtmalı kalıp kullanımı gibi sürdürülebilir uygulamaları desteklemek için sektörün önde gelen uzmanları ve kuruluşlarıyla sürekli işbirliği yapıyor.
Bu girişimler doğrultusunda Doka, 7 binden fazla çeşitten oluşan ürün portföyü için Ürün Karbon Ayak İzi’nin (PCF) hesaplanmasına da öncülük etti. Şirket, bu hamlesiyle kalıp ve iskelelerin PCF’sinin hesaplanmasına yönelik sektör genelindeki ilk kriterlerin oluşturulmasında ve geliştirilmesinde rol oynayarak, veri temelli satın alma süreçlerini destekledi. Bu çabalar hem iklime hem de Doka’nın dünya çapındaki müşterilerine fayda sağlıyor.