Tüm dünyada yaşanan salgına rağmen iş makineleri sektörü 2021 yılında üretime hız kesmeden devam etti. Yurtiçi ve yurtdışı taleplerin artmasıyla birçok üretici, üretim kapasitesini artırarak talepleri karşılamaya çalıştı. 2020 yılında pandeminin yaratmış olduğu olumsuz tablo sonrasında yeni tedarik zincirlerinin oluşmasına bağlı talep artışlarıyla sektörün yüzü güldü.
Dünya geneline baktığımızda ise, üreticiye artan talep ve ülkelerin normalleşme kararıyla birlikte 2021 yılı sektörümüz açısından hareketli bir yıl olacağı noktasında sinyallerini vermişti. İnşaat Makineleri ve Madencilik Sektörünün 2021 yılına ait ilk 9 aylık ihracat rakamlarında, 2020 yılının ilk 9 ay rakamlarına kıyasla 29,3%, 2019 yılına göre 15,5% değer artışı yaşandı. Bu şunu göstermektedir ki sektör pandeminin olumsuz etkilerinden güçlü bir ihracat oranıyla çıkmaktadır. Özellikle 2020 yılının son ayları ve 2021 yılı itibariyle sektör önceki yıllara göre kayda değer anlamda ihracat artışı yaşadı. 2021 yılı sektörde birçok firma için ihracat rekorunun kırıldığı bir yıl olarak kayda geçecek. Fakat son dönemlerde döviz kurlarında yaşanan hareketlilik üreticiyi derinden etkiledi. Kasım ayına girdiğimiz günlerde dolar 9,5 TL, Euro ise 11 TL idi. Kasım ayı sonuna geldiğimizde dolar 13 TL, Euro ise 14,75 TL oldu. Döviz kurlarında yaşanan artış ve ay içerisindeki dalgalanmalar özellikle hammadde ve ara mamul tedariğinde üreticileri zorlamaya başladı. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de demir çelik ürünlerinden plastiğe ve üretimde kullanılan ara ürün tedariğine kadar birçok ürüne bugünlerde erişimde zorluklar yaşanmakta.
Ülkemizde yerli ürün üreten ve ihracat yapan firmalar hammadde sorununu aşamazsa, katma değerli olan ürününü ihraç edemez hale gelecek. Sanayici ya ürünü zamanında teslim edemeyerek müşterilerini kaybedecek, yada üretimde yüksek maliyet problemi yaşayabilecek. Bu sebeple sanayicimizin de ihtiyacı olan hammadde ihracatına belirli oranlarda kota koyularak yerli üreticinin hammaddeye ulaşımının kolaylaştırılması, aynı hammaddenin işlenerek, daha katma değerli hale getirilerek ihraç edilmesine katkı sunacaktır. İhracatçımıza da bu süreçte önemli görevler düşmektedir. Üretici firmalarımızın yüksek kur avantajını değerlendirerek ulaştığı yeni pazarlara erişimini sürdürülebilir hale dönüştürmesi gerekir. Fiyat avantajından dolayı ulaştığı yeni pazarlara ürün çeşitlendirmesi yaparak ihracatını daha da arttırmalıdır. Bu ürün çeşitlendirmesini yaparken de özellikle katma değerli ürünleri tercih etmelidir ki hem firma olarak hem ülke olarak ekonomik gücümüz ve milli gelirimiz artsın.
Kaynak: Makine İhracatçılar Birliği, T.C Merkez Bankası
