Irak’tan Türkiye’ye uzanan kara ve demir yolu ile bu kapsamda inşa edilecek limanlar ve kentleri barındıran Kalkınma Yolu Projesi, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın 22-24 Ağustos’taki Irak ziyareti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 9-10 Eylül’de Yeni Delhi’deki G20 Liderler Zirvesi’ndeki görüşmelerinde gündeme geldi.
Cumhurbaşkanı Recep Erdoğan da, New York’taki Concordia Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin projeyi diğer ülkelerle işbirliği içinde ilerletmeye kararlı olduğunu söyledi. Erdoğan “Atmayı düşündüğümüz bu adımla, Türkiye-Irak kalkınma yolunda yeni bir dünya kurma fırsatını yakalayacağız” dedi. Projenin Körfez ülkelerini Irak’a ve oradan da Türkiye toprakları üzerinden Avrupa’ya bağlayan bir kara yolu olarak hizmet vermesi amaçlanıyor.
Birçok ülke projeyi destekliyor
Erdoğan, projenin hem kara hem demiryolu bileşenlerinin yanı sıra gerekli tüm altyapı ve üst yapıyı kapsayacağını söyledi. Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Suudi Arabistan ve Irak gibi ülkelerin plana bağlılıklarının altını çizen Erdoğan, “Bu projeye yönelik ABD, Almanya ve Japonya’nın da aynı kararlılığını hissediyoruz” dedi.
Kalkınma Yolu projesi ilk olarak Irak Başbakanı Muhammad Shiaa Al-Sudani tarafından Mayıs ayı sonlarında duyuruldu ve Türk limanlarına erişimi de kapsadığı bildiriliyor. Irak, projenin ilk ayağı olan Büyük Fav Limanı ile Türkiye üzerinden Asya ve Avrupa arasındaki seyahat süresini kısaltmayı ve bir transit merkezi olmayı amaçlıyor. “Irak İpek Yolu” olarak tanımlanan projeyle Süveyş Kanalı’na rakip bir güzergah oluşturularak ticaretin daha hızlı ve verimli yürütülmesi hedefleniyor.
Orta Doğu’nun en büyük limanı olması hedeflenen ve 2025’te tamamlanması planlanan Büyük Fav Limanı’nı Türkiye sınırına bağlayacak 1200 kilometre uzunluğundaki demir yolu ve otoyolların 17 milyar dolara mal olması bekleniyor.
Başlangıçta “Kuru Kanal” olarak isimlendirilen ancak martta Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani’nin Ankara ziyaretinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmede “Kalkınma Yolu” ifadesinin kullanılmasıyla adı değişen proje, petrol dışı sürdürülebilir ekonominin temeli olarak niteleniyor.