Esma AKYÜZ
OSTİM İş ve İnşaat Makineleri Kümelenmesi Uluslararası Proje Yöneticisi
esma.akyuz@ostim.org.tr
Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) verileri ışığında, Türkiye'nin makine ihracatı bu yılın
ilk yarısında önemli bir artış kaydetti. Bu yılın Ocak-Haziran döneminde makine sektörünün
ihracatı Türkiye'nin serbest bölgelerinin de dahil şekilde toplam 12,5 milyar dolara ulaştı.
Makine sektörü ihracat büyümesi geçen yılın aynı dönemine göre %7,9 oranında oldu. Bir
önceki yılın aynı dönemine göre Bu artışın yükselerek devam edeceği öngörüsü hepimizi mutlu ederken aynı zamanda sanayici için yeni yatırımları gerektiren bir finansman ihtiyacının kaygılarını da beraberinde getiriyor.
Türkiye’nin makine ihracatı 2022 yılının ilk altı ayında, yıllık %7,9 artışla 12,5 milyar
dolara ulaştı. Almanya ve Amerika Birleşik Devletleri ilk yarıda aylık bazda Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı ülkeler olurken, Haziran ayında üçüncü sırada yer alan Rusya’ya makine ihracatı %50’den fazla artarak 100 milyon doları aştı.
Türk Makine Sanayii ihracatını hızla artırmaya devam ederken Dünya da yaşanan savaş,
doğal kaynakların tükenişi ve salgınların da etkisiyle tüm dengeler birden bire değişti. Ukrayna-Rusya savaşının etkileri AB ülkelerini negatif yönde etkilerken ülkemiz sanayisine pozitif yönde katkı sağladı. Bunun yanı sıra yeşil politikalar ışığında gelişen yeni nötr karbon politikalarına ulaşmak adına üretim altyapısını değiştirmeye başlayan ve aynı zamanda enerji ve doğalgaz
güvenliğini sağlamakta zorluk yaşayan AB ülkeleri yine Türkiye’yi bir üretim üssü olarak
görmektedirler. Tüm bunların yanı sıra birde yaşanan Covid salgınıyla özellikle AB ülkeleri
tedarik zincirlerini değiştirerek ihtiyaç olan ürünleri Türkiye’den almaya başlamışlar ve bu süreç devam etmektedir. İhracatımızı artırmaya odaklandığımız son yıllarda sanki bir sihirli değnek tüm ibreleri ülkemize çevirdi ve makine sektörü de ihracatta her geçen yıl bir önceki yıla göre ciddi artış gösterdi.
Makine sanayimizin ihracat artışındaki ivmenin sonraki yıllarda da devam etmesi
bekleniyor. Fakat burada çok önemli bir noktaya dikkat çekmek isterim. Bu artış büyümeyi
beraberinde getirirken sanayicinin de yeni yatırımlar yapmasını gerektirecektir. Yeni yatırımların maliyetlerinin yanı sıra hammadde, istihdam ve enerji maliyetlerindeki artışları da göz önünde bulundurmak ve sanayicimizi anlamak gereklidir. Kur artışlarının öngörülemez şekilde değişmesi de makine üreticilerimizin fiyat politikasını bulanıklaştıran bir durumdur.
Rekabetin koşullarının hayli çetin olduğu günümüzde katma değerli, inovatif ve teknolojik ürün üretmek ve ayakta kalabilmek, sarp kayalıklı bir dağa tırmanmak gibidir. Bu zorlu tırmanışı ancak kendi katma değerli makinelerini üreten ülkeler başarabilir. Dolayısıyla bu büyümeye ayak uydurmak ve yeni yatırımlar yapmak üzere kolları sıvayan sanayicilerimize kamu tarafından özel finansman imkanları planlanmalıdır. Hatta bu özel finansman imkanlarının sadece yatırım yaparak kapasitesini büyütecek olan sanayiciye değil aynı zamanda makineleri alacak yurtiçi/yurtdışı müşterilere de sağlanması gereklidir ki ihtiyaç duyduğumuz dövizler yurt içinde kalsın veya yurtdışına akıp gitmesin.
Kaynak: AA, MAİB